Serdar-ı Ekrem Ömer Lütfi Paşa Köşkü (Suphi Paşa Köşkü - Serasker Rıza Paşa Köşkü)

Kurumlar

Kurum Adı Serdar-ı Ekrem Ömer Lütfi Paşa Köşkü (Suphi Paşa Köşkü - Serasker Rıza Paşa Köşkü)

Köşk, Küçük Çamlıca Tepesi'nin batı eteklerinde idi. Küçük Çamlıca ile Bulgurlu caddelerinin ve Çilehane Sokağı ile Çiçek Sokağı'nın çevrelediği geniş arazi, Serdar-ı Ekrem Ömer Lütfi Paşa tarafından mirîden satın alınarak 1857 tarihlerinde yaptırılmıştır. Büyük tarihçi Mustafa Naimâ Efendi'nin "Bulgurlu Dağı üzerindeki Seyran Tepesi" dediği yerin yamaçlarındaki haremli, selâmlıklı bu muhteşem köşk İstanbul'un her tarafından görülüyordu. Köşk ve bahçesinin arkasında 272.000 metre karelik bir korusu vardı. Ömer Paşa'nın vefatıyla mirasçılarının terhini üzerine meşhur sarraşardan Köçeoğlu Agop Efendi'nin tasarrufuna geçen köşk ve koru daha sonra Sami Paşazâde Suphi Paşa tarafından satın alınmıştır. Suphi Paşa'nın 1887'deki vefatından sonra varisleri hayli müddet koruyu ve köşkü güzelce muhafaza etmişlerdi. Bu sırada köşkün sol tarafındaki arazi, reji komiseri Menapirzâde Mustafa Nuri Bey (1884- 1906) tarafından varislerden satın alınarak üzerine bir köşk yaptırılmıştır. Nihayet bu emsalsiz yer, Sultan II. Abdülhamit'in seraskeri Rıza Paşa (1844-1920) tarafından satın alınmış ve kendi köşkünün karşısına da yaverleri için Yaverler Köşkü ismiyle anılan ve bugün de mevcut olan ahşap, iki katlı güzel yapıyı yaptırmıştır. Rıza Paşa'nın vefatından sonra oğlu, Süreyya İlmen'in tasarrufuna geçen koru, Süreyya Paşa tarafından, İstanbul Belediyesi'ne hediye edilmiştir. Yalnız bu sırada, köşkün civarındaki arazi bir duvarla çevrilerek koru ile alâkası kesilmiştir. Bu duvarı bugün de görmek mümkündür. Merhum General Süleyman İlmen Paşa, hatıralarında Suphi Paşa arazisinin ne şekilde satın alındığını şu ifadelerle anlatmaktadır: "Bundan takriben yarım asır evvel (1897-1900 tarihleri) amcamız Cemal Paşa Altunizâde civarında, Tophanelioğlu'nda Memduh Paşa'nın köşkünü bir yaz tebdilhava için kiralamıştı. Biz de oraya araba ile gidip geliyorduk... Bizim yazlığa gittiğimiz sıralarda Çamlıca taraşarına o eski rağbet kalmamış idi. Sonraları biz de Küçük Çamlıca'da bir köşk sahibi olmuştuk..." "1317 (1901-2) Şubatında Maltepe'deki çiftliği satın aldım. Yazın Küçük Çamlıca'daki köşkümüzde otururken büyük bir çiftlik almayı arzu ettim. Evvelâ Çamlıca civarında büyük bir arazi elde etmeğe çalıştım. Hatta Suphi Paşa Korusu denilen Küçük Çamlıca Tepesi'ni de içine alan bu koru ile köşkünü ve etrafındaki araziyi babama satın aldırmaya başladım. Uğraşa uğraşa 22 hisseden ancak iki hissesini satın almaya muvaffak olabildik. Geriye kalan diğer 20 hisse sahipleri bizi karşılarında görünce müşkilat çıkarmağa başladılar. Baktım ki, olacak şey değil... Ba husus babam satın aldığına göre ben sahip olamıyorum... Karı, koca biz konaktan ayrılarak kendimize mahsus bir evde oturmak istiyorduk..." Köşkün ve korunun ilk sahibi Ömer Paşa, Abdülmecit ve Abdülaziz devirlerinde başkumandanlıklarda bulunmuş ve harplerde yararlıkları görülmüş müşirlerimizdendir. Kırım Harbi sırasında ve 1854 tarihinde Tuna Boyları'nda Ruslar'a karşı zaferler kazanmış ve sonra Başkumandan olarak Gözleve başarısını elde etmiştir. 1871 tarihinde vefat ederek Eyüp'te Bostan İskelesi mevkiinde ve Hüsrev Paşa Kütüphanesi arkasındaki mezarlığa gömülmüştür. Pek değerli, çalışkan ve doğru bir zat olarak bilinirdi.