Nuri Bey Köşkü (Nazime Sultan Köşkü)

Kurumlar

Kurum Adı Nuri Bey Köşkü (Nazime Sultan Köşkü)

 Köşk, Küçük Çamlıca Seyran Tepesi'nin batı eteklerinde ve Küçük Çamlıca Caddesi ile Çilehane Sokağı'nın birleştiği yerdedir. Sağ tarafında ve gerisinde sonradan Serasker Rıza Paşa'ya intikal eden Subhi Paşa Korusu ve köşkü vardır. Nuri Bey'in köşkünün arsası Subhi Paşa'nın 1887'deki vefatı üzerine veresesinden satın alınmış ve bir müddet sonra da bugün görülen ahşap, üç katlı, beyaz boyalı güzel köşk yaptırılmıştır. "İlk zamanlar bu köşkün bahçesi çıplakça idi. Ve Subhi Paşa korusundan beş on ağaç olsun duvarları içine girmemişti." Köşk daha sonra "Abdülaziz'in kızlarından Nazime Sultan için satın alındı. Sultan, köşkü sonradan büyüttü. Mevsiminde Çamlıca'daki köşkte bir iki ay ve bir iki ay da Kuruçeşme'deki yalısında otururdu. Çamlıca'daki köşkün bugünkü sahibi muhterem Ord. Prof. Dr. Mazhar Osman Uzman Bey'dir." Köşkün ilk sahibi Reji Komiseri Menapirzâde Hacı Mustafa Nuri Bey (1844-1906), vezir Yusuf Paşa'nın (öl. 1850) oğludur. İyi bir tahsil görmüş, yabancı dil bilir, pek faziletli bir Türk münevveri idi. Sultan II. Abdülhamit devrinde mabeyin kâtibi ve reji komiserliği görevlerinde bulunmuştur. Mayıs 1867'de Namık Kemal ve Ziya Paşa'nın Avrupa'ya kaçışlarından bir müddet sonra, o da gitmiş, orada beş yıl kaldıktan sonra diğerleri gibi 1872'de yurda dönmüştü. Gedikpaşa Tiyatrosu'nda Namık Kemal'in Vatan Yahut Silistre adlı eseri temsil edildiği sırada tevkif edilerek Akka Kalesi'ne sürülmüştü. Abdülhamit'in tahta geçmesi üzerine İstanbul'a döndü. Yeni Padişahın süt kardeşi olduğu söylenen Nuri Bey, güzel şiir yazar ve bestelerdi. 1906 tarihinde vefat ederek, vasiyeti gereğince, 1896'da ölen, hayatının sonuna kadar unutamadığı üçüncü eşinin yanına, Büyük Çamlıca'daki Selâmi Ali Efendi Celvetî Tekkesi hazîresine gömüldü.