Çavuşbaşı Mektebi

Kurumlar

Kurum Adı Çavuşbaşı Mektebi

Okul, Pazarbaşı Mahallesi'nde, eski adı Toprak Sokak olan şimdiki Boy Beyi Sokağı üzerinde ve Yaldızlı Tekke ismiyle de bilinen Fenâyî Ali Efendi Celvetî Tekkesi'nin karşısındadır. Fevkânî olan bu güzel okul binasının altında, devrinin en güzel örneklerinden biri olan çeşme, hazne ve helâlar bulunmaktadır. Dershane bunların üzerine oturtulmuştur. Çeşmenin sol tarafındaki mermer söveli ve kemerli bir kapıdan mektebin avlusuna girilir. Kapı üzerinde kitâbe yoktur. Zemini taş döşeli bu avlunun ilerisinde helâlara açılan bir kapı ve üst kattaki dershaneye çıkılan taş bir merdiven vardır. Dershanenin önündeki antreye açılan kapı üzerinde bugün mevcut olmayan bir tamir kitâbesi bulunuyordu. Mehmet Raif Bey'in Mir'at-i İstanbul adlı eserinden alınan kitâbe şudur:
Bâni-i evveli merhum şehid Ahmed Paşa
Eylemiş idi bu taş mektebi muhkem ihya
Yüreği taş olsa cevr-i çarh-i gerdun
Dil-i âşık gibi kalmış idi hayfa viran
Pek güzel eyledi ta'miratı merd-i sa'id
Kıldı bu nev eseri hayre karin Rabb-ı Mecid
Re'fetâ tarihi yaz cûd-i âli hayr-hâh
Yapdı bu mektebi sıbyana rızaen-lillah
1298
Şair Refet'in hazırladığı bu kitâbeden, harap olan mektebin 1881 tarihinde, Ali adında bir hayırsever tarafından onarılmış olduğunu öğreniyoruz. Okul, çeşme ile beraber 1116 (1704) tarihinde, Şehid Ahmet Paşa tarafından yaptırılmıştır. Ahmet Paşa'nın Çavuşbaşılığı sırasında inşa edildiği için Çavuşbaşı Mektebi diye ünlüdür. Türk Ahmet Paşa Çeşmesi bahsine bakınız. Ahmed Paşa 1128 Şabanının 16. günü (5 Ağustos 1716) Varadin Şavaşı'nda şehid olmuş ve aziz naaşı, Tuna Nehri yolu ile Yugoslavya'dan getirilerek, hayatta iken hazırladığı sanılan türbesine gömülmüştür. Eyüp Sultan'daki bu türbe bugün mevcut değildir. 1894 zelzelesinden çok hasar gören yapı bugün çok harap haldedir. 1991'de kısmen restore edilmiştir. Mektep, alt kat tonozları üzerine oturtulmuştur. Çeşmesinin büyük bir haznesi vardır. Alt katta bileziği kitâbesiz bir de kuyu bulunmaktadır. Üst kata çıkan merdiven yıkılmıştır. Kuyunun yanında mermer bir kitâbe mevcuttur. Toprak altından çıkarılan bu kitâbenin yarısından çoğu yok olmuştur. Kitâbede, 'Bânii evveli merhum Şehid Ahmet Paşa'nın adı geçmekte ve kitâbenin 'Vezzani-i telgraf-ı saray maiyyetinden' birine ait olduğu anlaşılmaktadır. Mir'at-i İstanbul yazarı bu kitâbeyi eksik olarak kaydetmiştir. Mektep, saray telgrafında memur Pertev Bey tarafından tamir edilmiştir. Kuyunun da bu sırada açıldığı sanılmaktadır. Pertev Bey, III. Ahmet'in kızı, Sarı Abdullah Paşa'nın eşi olup 1192 (1778)'de, Eyüp'teki sahilsarayında vefat eden Saliha Sultan'ın torunlarındandır. Saliha Sultan'ın kabri Eyüp Sultan'da şadırvan avlusundadır. Muhteşem bir lâhdi vardır. Pertev Bey, 1310 (1892)'de vefat etti. Sokağa bakan yüzü 19 adım (14.25 m) olan okulun derinliği 14 adımdır (10.50 m). Yan duvarları yığma, ön cephesi ise üç sıra tuğla bir sıra kesme taştır. Kalmış olan iki duvarında düz köşe trompları bulunduğuna göre, kare plânlı olan dershane üstünün, bir kubbe ile örtülü olduğu anlaşılır. Fakat, 1935 tarihlerinde çöken okulun çatısı ahşap idi. Dershane, 10-15 cm. kadar yola taşırılmıştır. Dershanenin ön cephesinde üç, arka tarafında ve giriş kapısının iki yanında birer ve girişin önündeki antrenin arka cephesinde üç pencere vardır. İki yan cephesinde pencere yoktur. Ön pencereler kesme taş söveli ve klâsik topuzlu demirlidir. Arka pencereleri yıkılmıştır. Pencere üzerindeki şebekeler yok olmuştur. Ahmet Paşa'nın diğer mektebi için, Türk Ahmet Paşa Mektebi bahsine bakınız. XVIII. yüzyılın ünlü hattatlarından Üsküdarlı Abdurrahman Efendi bu mektebin hocası idi. Temmuz 1994 tarihinde, mektebin aslına uygun olarak restore edilmekte olduğunu gördüm.