ORTA OKULLARIN SORUNLARI ÜSKÜDAR'DA ELE ALINDI

Fazilet Eğitim Vakfı ve 2. Temel Eğitim Sempozyumu Üsküdar Bağlarbaşı Kongre ve Kültür Merkezi’nde gerçekleştirildi.

Sempozyuma Üsküdar İlçesi Kaymakamı Mustafa Güler, Üsküdar Belediye Başkanı Hilmi Türkmen, İstanbul İl Milli Eğitim Müdürü Dr. Muammer Yıldız, Üsküdar İlçe Milli Eğitim Müdürü Sinan Aydın ile birlikte çok sayıda akademisyen, öğretim görevlisi, öğrenciler ve basın mensupları katıldı.

Orta okul sorunlarının ele alındığı sempozyumda, Eğitim Teknolojileri ve Sosyal Medya başlığı altında Sosyal Medyanın 10-14 yaş çocukları üzerindeki etkileri, eğitsel similasyonların değerlendirilmesi, sosyal medya kullanımı, rehberlik, orta okullarda şiddet, ortaokul öğrencilerinin gelişim özellikleri, din eğitimi, değerler eğitimi programlarının etkinliği, öğrenen okullar, Alman ortaokul eğitim sistemi ile Türk ortaokul eğitim sisteminin karşılaştırılması, İsveç modeli ile eğitimi sistemimizin karşılaştırılması konularında sunumlar yapıldı.

Sempozyumun açılış konuşmasını yapan Prof. Dr. Münevver Çetin, Alman ortaokulları eğitim sistemi ile Türk ortaokulları eğitim sistemini karşılaştırdı. Sonrasında konuşan Prof. Dr. Adnan Akgün ise ortaokullarda tavsiye edilen edebi metinlerin öğrencilerin gelişimine etkilerini ele aldı.

Sempozyuma katılanları ‘İlim-irfan şehri, sempozyumlar şehri Üsküdar’a hoş geldiniz’ diye selamlayan Üsküdar Belediye Başkanı Hilmi Türkmen, böylesine önemli bir sempozyuma ev sahipliği yapmaktan duydukları memnuniyeti dile getirdi.

Eğitim sistemi hakkında gördüğü eksikliklere dikkat çeken Başkan Hilmi Türkmen “Eğitim sistemine yönelik 2 tespitimiz var, ilki bizim eğitim ne yazık ki çok sistemimiz çok resmi. Bu resmiyetten kurtulamıyoruz. Çocuklarımızı okulun dört duvarı arasından çıkartmaya çalışıyoruz gayret ediyoruz ama başaramadık. Bu okul kıyafetleri konusu örneğin tek tip tek kıyafet diye tartışmalar oldu. Böylesine basit konular oldu. Kanaatimce resmiyetten uzaklaşınca sanki daha başarılı oluruz.

Bir de bu eğitim işini sadece okullarımıza, okul idarecilerine, öğretmenlerimize, milli eğitim çalışanlarına bırakırsak, sivilleşme adı altında da bakacak olursak, gerek bireyler anne baba veli gerekse sivil toplumlar, örneğin fazilet vakfımız. Bu işin içerisinde siviller olarak daha çok olmamız lazım.  Çocuklarımızı okuluna gitmek üzere kapıdan dışarı atınca her şeyi hallettik sanıyoruz. Oysa ki eğitim o kapıdan çıkınca başladığını ailelere  benimsetmek lazım. Sayın Başbakanımız’ın belirttiği üzere Öğretmenlerimiz, okullarda sadece derse giren eğiticiler olarak kendilerine bir misyon biçmemeliler. Çocukların her zaman yanında olmalılar. Çocukların evinde olmalı, alış-verişte buluşmalı, cafede kafeteryalarda buluşmalı, onunla sinemaya tiyatroya gitmeli. Ne yazık ki bunu başaramıyoruz. Öğretmenlerimiz çocuklarımızın okul dışındaki hayatında olmalı ama ne yazık ki yok” diye konuştu.